"İnsan ve makinelerle ilgili korkularım Nazilerle başladı" diyen ve çoğu eserinde, insanların dünyaya ve kendi türüne yönelttiği vahşeti konu alan 86 yaşındaki sanatçı Gustav Metzger'in son eseri yine oldukça düşündürücü: Null Object isimli bu heykel, 145 milyon yıllık fosilleşmiş kayadan yontulan bir "düşünmeyen beyin" heykeli. Üstelik makinelerin (yani robotların) yardımıyla yapılmış.
Bir düşünün... Metzger, sadece 20 dakika boyunca hiçbir şey düşünmemeye çalışarak oturuyor ve sonunda bu eser ortaya çıkıyor. Bunu herhalde hepimiz yapmışızdır, ama sonucu bir sanat eseri olmamıştır. Zaten heykelin yaratıcısı olan Metzger de "yapımında benim çok az katkım var" diyor. Çünkü Metzger, bu sırada her 2 dakikada bir beynindeki elektriksel aktiviteleri ölçen bir EEG cihazına bağlıymış. Cihazdan gelen sinyalleri değerlendirip, fosilleşmiş kaya parçası üzerinde bu sinyallere uygun yontma işlemini yapan robotlar, bu eserin gerçek sahibi bile sayılabilir. Elbette esas övgüyü hakedenler, biyogeribildirim teknolojisini kullanarak robotu tasarlayan MIT'deki sibernetik uzmanları.
Metzger, uzunca bir süredir nükleer silahlanma karşıtı kampanyalar da yürüten bir sanatçı. 1960'larda, savaş karşıtı eylemlerde pasif direniş gerekçesiyle kısa bir süreliğine hapis yatmışlığı bile var. Ama Null Object heykeli ile önce yaratıcı bir eylemsizlik ortaya koyarak bir sanatçının teknoloji tarafından ele geçirilişini göstermesi ve sonra da "benim katkım çok az" diyerek eserinden kendi varlığını neredeyse tamamen silmesi, bugüne kadarki en radikal eylemlerinden birisi sayılabilir. Her şey bir yana, temel işlevi olan düşünme eylemini yok ederek, bu haliyle kendi kendisinin heykelini yaratabilme gücüne sahip bir organa sahip olduğumuzu bize hatırlatıyor.
Ortaya çıkan eserin sanat sayılıp sayılamayacağı, gelecekte insanların yerine sanat eserlerini de robotların mı yapacağı vb. sorular tartışıladursun; "düşünmeyen beyin" heykeli, Londra'daki Work Gallery'de "boşluk" teması altında sergilenmeye ve insanları düşündürmeye devam ediyor.