Yasaklanan kelimelerden birisi de "beat" oldu

   22 Ağustos'ta gelecek olan internet sansürleriyle yasaklanan kelimelerden birisi de "beat" oldu. Belki bu yazıda kullandığım için benim siteyi de yasaklarlar, kim bilir...Ama, "Susmak ve korku, baskıyla düşüncelerini kabul ettirmek isteyenlerin karşı tarafta görmeyi en çok sevdikleri zaaflardır." diyerek yazmaya başlıyorum. Siteyi takip edenler ve beni tanıyanlar bilir, pek fazla caps açık yazmam, ama bu sefer caps geliyor.   

   Biliyorsunuz Beat Kuşağı, 1950'lerde ortaya çıkan beat akımına dahil bir grup Amerikalı yazardır ve varoluşçuluğa cüretkar bir pencereden bakmışlardır. Detaylarına girmeyeceğim, çünkü yazmak istediğim konu başka.

   Bu yazarların en bilinenlerinden William S. Burroughs'un Nova üçlemesinden Yumuşak Makine isimli kitabını Sel Yayıncılık bu sene yayınlamıştı, biz de sevinmiştik. Kitabın yazılmasından 50 yıl sonra dilimize çevirilmiş olması bile bizi sevindiriyordu artık. Ama daha sevincimiz tazecikken, Türk yargısı sopasını göstererek “halkın ar ve haya duygularını incittiği ve Türk Ceza Kanunu’nun 226. Maddesini ihlal ettiği” gerekçesiyle yayınevine dava açtı. 

  • Sel Yayıncılık, soruşturmayla ilgili şu açıklamayı yaptı: 

    "Sonunda bu da oldu; yüce Türk yargısı Beat Kuşağı’nın ahlakını da yargılamaya başladı. Ocak ayında Sel Yayıncılık tarafından Süha Sertabiboğlu çevirisiyle yayınlanmaya başlayan William S. Burroughs’un “Cut-up” üçlemesinin ilk kitabı olan Yumuşak Makine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya uğratıldı, davayı açmak için ise bilirkişi raporu da yine o muazzam Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’ndan alındı. 

    Kurul yine kitabın orasından burasından “Cut-up” tekniğiyle metinler kopardı ve bunlar Türk toplumunun ahlak yapısına uymaz diyerek cezalandırılmasını istedi.

    Savcılığa verdiğimiz ifadede alıntıladığımız bölümler raporun genel yapısı ve kurulun kafa yapısı hakkında yeterince fikir vermesi bakımından yeterince açıklayıcı olacaktır." 
  • Beat Kuşağına dahil yazarların kitaplarını yayımlayan iki yayınevi Altıkırkbeş ve Sel Yayıncılık, bu yasağa karşı dev bir antoloji hazırladı. Bir anlamda Beat Kuşağı'nın sözlüğü olan kitabın tanıtımı için de yasağa karşı aşağıdaki duyuruyu yaptılar:

  ''9 Mayıs 2011 tarihinde bir grup kelimenin web dahilinde alan adı kullanımında yasaklanacağı bir duyuru ile deklare edildi. Bu harf öbeklerinden bazıları: Animal, Escort, Etek, Fire, Girl, Yasak, Hayvan, Frikik, Haydar, Gizli, Hatun, Hikaye, Baldız, Hot, İtiraf, Liseli, Nefes, Partner, Sarışın, Sıcak vb. idi.

   Bunların bir kısmının arama motorlarında porno klip içerikli site adresi aramalarında sıkça kullanılan kelimeler olduğu iddia edildi, bir kısmının ise nasıl bir mantıkla seçildiği ve sakıncalı bulunduğu ise anlaşılamadı. “Çocukları koruma” yalanına sarılarak yasaklanan sözcüklerden birisi de “beat” oldu. Beat sadece internette değil, somut bir alan olan yayın dünyasında da yasaklanmak isteniyor. 

   Bu kelimenin ilgili kurumların dikkatini çekmesi ise Sel Yayıncılık tarafından yayımlanmış, Amerikalı yazar William S. Burroughs’un Nova (Cut-up) üçlemesinin ilk kitabı olan Yumuşak Makine ile oldu. Çocukları muzır neşriyatlardan korumakla kendisini yükümlü addeden oluşum, çocuklar için yazılmamış olan bir kitabı yine çocukları kullanarak [yani kurumun doğasının gereği olan özelliğin tam tersini uygulayarak] söz konusu kitap hakkında “Türk halkının ar ve haya duygularını incittiği” gerekçesiyle bir dava açtı; bu dava sürmekte, William S. Burroughs, yayıncısı ve çevirmeni ile birlikte duruşma gününü beklemekte.

   Amerikan edebiyatının içinde güçlü bir damar olan Beat edebiyatını ülke okuru ile tanıştıran ve üstlendiği bu misyona günümüzde de devam eden bir yayınevi olarak Altıkırkbeş de bu durum karşısında hayli “incindi” ve sanal-somut tüm zeminlerde Sel Yayıncılık’ın ve temsil ettikleri yazarın her anlamda yanında olduğunu duyurdu ve gösterdi.

   Beat kuşağını yargılamaya kalkmak, diline kilit vurmaya çalışmak, her ne kadar saldırı -şimdilik- bir yazarın üzerine odaklansa da o akımın tamamını aynı -var olmayan- suçla itham etmekle eş anlama gelmektedir. Bu yüzden ilgili kurumun söz konusu kitaba açtığı dava sadece William Burroughs’un Yumuşak Makine’sine değil tüm Beat edebiyatına ve temsilcisi yazar-şairlere açılmış demektir.

   Biz, Altıkırkbeş ve Sel Yayıncılık olarak bu dava sonrasında ülkemiz yayıncılığında unutulup gitmiş olan “dayanışma” kültürüyle hareket ederek ortaklaşa bir kitap yayımlamaya karar verdik. Bu öyle bir kitap olmalıydı ki belki de ülkemizde asla yayımlanmayacak ya da yayımlanamayacak olan ilgili kuşağın tüm şair ve yazarlarını bir araya getirmeliydi. Oldu da.

Beat Kuşağı Antolojisi, bu muzır kuşağın yasaklanması gereken tüm yazar ve şairlerini bir araya toplayarak, ülkemiz çocuklarını muzır olan eserlerden korumak ve halkımızın ahlakının sınırlarını çizmek amacıyla kurulan Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’na yardımcı olmak amacıyla hazırlandı ve yayımlandı!

Umarız işlerini kolaylaştırmışızdır!''

-Altıkırkbeş ve Sel Yayıncılık

  

   Düşünce özgürlüğüne vurulan ve "Bu çağda olmaz artık canım" dediğimiz saldırının benzer bir örneğini de yineyakınlarda, Chuck Palahniuk'un "Ölüm Pornosu" kitabı ve çevirmeni için görmüştük. Ve elbette bunlara gelene kadar daha ne kitaplar yasaklandı, kimler yargılandı diyenleri duyar gibiyim. Doğru, kimler geldi kimler geçti..Trajedi izler gibi seyirci kaldığımız bu haberleri sağda solda okuyup geçiyoruz, içimizde de hep bir ferahlık var sanki? Birşey olmaz, bu da geçer, izin vermezler daha kötüsünün olmasına diye diye oturduğumuz yerden en fazla bir "kınama" gönderiyoruz, onu yapmış olmayı da matah bir şey sayıyoruz. Ama şöyle bir gerçek var ki, evet; ÜLKEMİZDE KİTAPLAR YASAKLANIYOR, ÇEVİRMENLER VE YAYINEVLERİ YARGI KARŞISINDA SAVUNMA YAPMAK ZORUNDA KALIYOR! Hem de eskiden olduğu gibi siyasi içerikli kitaplar değil bunlar, daha da alakasız, daha da farklı kulvarlardayız artık. Ama çocuklar okuyormuş efendim. OKUMASIN EFENDİM. ÇOCUĞUNUZA SAHİP ÇIKIN. NASIL BEN ÇOCUĞUM OLDUĞUNDA ONU KURAN KURSLARINDAN VE YOBAZ TARİKATLARDAN, SİZİN O BAYILDIĞINIZ TV KANALLARINDAN KORUYACAKSAM, SİZ DE KENDİNİZCE TEHLİKELİ GÖRDÜKLERİNİZDEN ÇOCUKLARINIZI KORUYUN BİR ZAHMET. Kitabın içeriği, savunduğu şey önemli değildir, bunu herkesin anlaması gerekli. SANSÜR  SANSÜRDÜR! Sırf sizin beğenmediğiniz bir konuya değindi veya sizin görüşlerinize aykırı birşey söyledi diye insanları susturmaya başladığınız noktada, demokrasi denilen şeyden söz edilemez. Kitaptan çocukları korumaksa söz konusu olan, o zaman açıp bütün kitapların içinden size göre yanlış olan şeyleri bulup çıkaralım, sonra da benim çocuklarımın okumasını istemediğim kısımları çıkaralım, bakalım geriye kitap kalıyor mu. Çocuklarınızın eğitiminden siz sorumlusunuz, alacağı kitaptan da, izleyeceği TV kanalından da, oturacağı internet cafeden de, gireceği internet sitesinden de. Kendi sorumluluklarından kaçan ebeveynlerin tembelliklerinin cezasını, bu ülkenin özgür düşünce ve demokrasi platformu ödememeli! ÇOCUKLARI BAHANE ETMEYİN, KARŞINIZDA ENAYİ YOK. BİZİM ÇOCUKLARIMIZ BIRAKIN KİTAPLA ZEHİRLENSİN, TV'DAKİ UYUŞTURUCU NİYETİNE YAYINLADIĞINIZ PROGRAMLARDAN DAHA ZARARSIZDIR KİTAP. 

UYANIN ARTIK!!!  Kendisini entellektüel, aydın, çağdaş, demokrat sayan bu ülkenin okumuş, okumayı seven, okumanın değerini bilen insanları, son haklarınız-haklarımız da elden gitmeden uyanın. 

Bu kitap alınacak, okunacak, evet.

Yorum ekle