Sonbahar yaprakları ve evrim

   Sonbahar aylarında Avrupa’daki yaprakların çoğu sararırken, ABD ve Doğu Asya’daki yapraklar kızarıyor. Prof. Simcha Lev-Yadun ve Prof. Jarmo Holopainen, nedeni hala anlaşılamayan bu fenomeni açıklamak için evrimsel tarihimizde 35 milyon yıl geriye dönüyor. 

 

 

   Bilindiği üzere yapraklara yeşil rengini veren, hücrelerinde bulunan klorofil pigmentleridir. Renk değişimi, yaprağın ölümünün bir sonucu olarak değil, sarıyla kırmızıyı birbirinden ayıran bir dizi olaydan kaynaklanır. Klorofil yaprakta azaldığı zaman, zaten var olan sarı pigmentler baskın hale gelir ve yaprağa sarı rengini verir. Kırmızı renk ise farklı bir sürecin sonucunda oluşur. Yapraktaki klorofil azaldığı zaman, yaprakta normal şartlarda bulunmayan bir pigment (kırmızı renk pigmenti antosiyanin) üretilir.

Resim: Antosiyanin biyosentezi

    Henüz taze olan bu keşfin ardından bilim insanları, şimdi de yapraklarını döken bir ağacın kaynaklarını neden kırmızı pigment üretmekte kullandığını araştırmaya koyuldu. Ne var ki henüz fikir birliğine varılabilmiş değil. Bir grup bilim insanı kırmızı pigmentlerin, yaprakları sıcak ve soğuğa karşı korumak için odun kısmından yapraklara gönderilip orada tekrar sentezlendiğini düşünüyor. Başka bir tez ise, ağaçların kendini böceklerden korumak için bu pigmentleri sentezlediğini öne sürüyor. Ancak yanıt ne olursa olsun, kırmızı pigmentlerin neden Avrupa’da görülmediği açıklanamıyor.

 

Böcek-ağaç savaşı

   Ekolojik evrim, sonbahar renklerinin böceklerle ağaçlar arasında uzun süren savaşının bir sonucu olduğunu gösteriyor. Sonbahar mevsimi boyunca böcekler ağaçlardan besleniyor ve yumurtalarını buraya bırakıyor. Böceklerin beslenmek için sarı yaprakları tercih etmesi, ağaçları böcekler tarafından kullanılamayan kırmızı pigmentleri üretecek şekilde evrimleştiriyor. Bu aşamada akla gelen soru, eğer bu doğruysa dünyada sarı yapraklı ağacın kalmamış olması gerektiği. İki bilim insanının bu soruya yanıtı şöyle:

 

"Dünya 35 milyon yıl önce uçsuz bucaksız ve yemyeşil ormanlarla kaplıydı. Daha sonra yaşanmaya başlanan Buz Devri ve bir dizi kuraklık, bitkilerin yaprak dökecek şekilde evrim geçirmesiyle sonuçlandı. Amerika ve Güney Asya’daki bitkiler, buz çağıyla birlikte yayılım alanlarını güney-kuzey doğrultusunda değiştirdi. Paralel uzanan dağlarla çevrili bölgelerde soğuktan korundular ve varlıklarını sürdürdüler. Elbette böcekler de ana yemekleriyle beraber göç etti. Avrupa’da ise durum biraz farklıydı. Alpler hariç yüksek dağ yoktu. Alpler’in çevresindeki türler hariç çoğu tür, buzul çağının gelmesiyle yok oldu, böcekler de onları izledi. Dondurucu soğukların bitmesinden sonra Avrupa’daki ağaçların böcekler için savunmaya ihtiyacı kalmamıştı, zira birçok böceğin nesli Avrupa’da tükenmişti. Bu nedenle Avrupalı ağaçların kırmızı yaprak üretmesine gerek kalmadı."

  

 

   Bilim insanları, bu hipotezlerini destekleyen kanıtın İskandinavya’da bulunan cüce ağaçlar olduğunu söylüyorlar. Açıklamalarına göre bu ağaçlar halen kırmızı yaprak döküyor. Çünkü kısa boylu oldukları için, kar tabakasının altında kalıp yeryüzündeki çok zorlu şartlardan korundular. Yer altında kalan böcekler de bu ağaçlarla beslenmeye devam etti ve böcek-bitki savaşını sürdürerek kırmızı yaprakların devamını sağladı.

 

* Haberin Türkçe çevirisi evrimhaberleri sitesinden alınmıştır.

* Kaynak makale ve yazı

Yorum ekle