"Ölümsüz" denizanası Turritopsis dohrnii

   Turritopsis dohrnii adındaki bir denizanası türü, dünyadaki tek ölümsüz canlı olmakla ünlendi. Bu yüzden biraz ilgiyi hak ediyor bence :)

   Daha önce hatalı bir şekilde Turritopsis nutricula olarak sınıflandırılan T. dohrnii, taksonomik olarak Cnidaria (Knidliler) şubesine mensuptur. Bu hayvanın çapı sadece 4-5 milimetredir ve yaşam döngüsü de bütün diğer denizanaları gibi iki temel aşamadan oluşur: Polip ve Medusa evreleri. Hayatına polip olarak, zemine kök salmış bir bitki gibi başlar ve sonra Medusa dönemine girer. Medusa döneminde artık bir bitkiye değil denizanasına benzemektedir. Ömrünün sonuna geldiğinde veya yaşamını sürdürebilecek koşulları bulamadığında, denizanasına dönüşmeden önceki evre olan polip aşamasına geri döner; şartlar uygun hale geldiğinde yeniden medusaya, sonra yeniden polipe dönüşür ve bu döngü böylece sürüp gider. Yani dışarıdan bir etki olmadıgı sürece ölmez. Buradaki önemli nokta ve bu canlıya "ölümsüz" sıfatını kazandıran şey, medusa evresinden sonra ölmesi gerekirken polip evresine geri dönüyor olmasıdır. 

Resim: Polip evresinde T. dohrnii

Resim: Polip evresinde T. dohrnii

 

Resim: Medusa evresinde T. dohrnii

   Bu olağanüstü canlı yaşlandığı için ölmez. Hastalandığı veya yaralandığı zaman transdifferansiyasyon* yeteneğine başvurur. Transdifferansiyasyon, sadece bu ölümsüz denizanasına has bir özellik değildir. Örneğin kertenkeleler de kopan kuyruklarını aynı yöntemle tamir ederler, fakat kertenkelelerin rejenerasyonu çok daha sınırlı ve bölgeseldir. Dolayısıyla kertenkeleler kuyruklarını yenileyebilseler bile basit yaralar, hastalık veya yaşlılık yüzünden ölürler. T. dohrnii’yi öldürmenin tek yolu ise onu tamamen yok etmektir. 

*Transdifferansiyasyon: Bir hücrenin şeklini tamamıyla başka bir şekle değiştirmesi. Metaplazyanın bir çeşididir.

   Karşımızda, ne zaman uygun görürse hayatını sıfırdan başlatma yeteneğine sahip bir canlı var. Kötü seçimler mi yaptınız? Bir şans daha mı istiyorsunuz? Hemen kendinizi yeniden bebek halinize geri çeviriyor, her şeye yeniden başlıyorsunuz. Ancak Turritopsis dohrnii de diğer bütün canlılar gibi av olmaya dirençli değildir; başka bir canlının sindirim sistemine girdiğinde sindirilerek yok edilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, "eceliyle yaşlılıktan ölme" olayının gerçekleşmiyor olmasıdır. 

 

Resim: T. dohrnii'nin yaşam döngüsü

  Bu işlem Turritopsis dohrnii’de sonsuza kadar devam edebilir. Bu da onu dünyadaki en acaip yaratıklardan biri yapar. Herhangi bir memelinin kendisini şekilsiz bir et yığınına dönüştürdüğünü ve sonra o et yığınından bir bebek olarak hayatına yeniden başladığını hayal edin. İşte T. dohrnii’nin yaptığı budur. DNA’sının kayıp kısımlarını yenileme konusundaki bu başarısı, onu insanın ölümsüzlük arayışları açısından çok önemli bir olgu haline getiriyor. Bilim insanları şu anda bu canlının DNA'sını ve genetik yapısını bakterilere aktararak ölümsüz bakteriler üretmeye çalışıyorlar. Genetik uzmanları bu canlının sırrını çözerse, tıp alanında olağanüstü bir adım atılmış olacak. Smithsonian Tropikal Marin Enstitüsünden Dr. Maria Miglietta şöyle diyor: "Ölümü baypas edebildikleri için sayıları gitgide artıyor. Şu anda sadece Karayip denizlerinde değil dünyadaki bütün okyanuslarda yaşıyorlar. Küresel bir yayılıma tanık oluyoruz. 

 

   Ölüme meydan okuyan bir diğer canlı da planarya yassıkurtları. Nottingham Üniversitesi'ndeki bilim insanları, Şubat 2012'de PNAS'de yayımlanan yeni bir çalışmada, göllerde ve küçük su birikintilerinde yaşayan planarya yassıkurtlarının da sonsuza kadar yaşayabildiklerini ve her seferinde kendilerinin yeni kopyalarını ürettiğini, bu kopyaların da doğal bir ölümle karşılaşmayacak şekilde "telomer" dediğimiz gen yapılarını yenilediğini gösterdi. 

Resim: Planarya yassıkurtları

    Araştırmaları yapan Nottingham Üniversitesi bilim insanlarından Dr. Aziz Aboobaker, tek bir yassıkurdu parçalara bölüp, kendini yenileme özelliğiyle tam 20 bin yassıkurttan oluşan devasa bir koloni ürettiklerini söylüyor ve ekliyor: "Benim görüşümce bu canlılar ölümsüz." Yassıkurtların sinir hücrelerinden oluşan basit bir beyne sahip olduğu, bu hücrelerin canlının tüm vücudunda bulunan kök hücrelerce tekrar üretilebildiği, bu özellikleriyle de en ufak parçaların bile tam bir yassıkurta dönüşebilme kapasitesine sahip olduğu belirtiliyor. Yapılan araştırmaların, insanların yaşlandıklarında bile sağlıklı kalmalarına yardımcı olması umuluyor. 

Resim: Hidra

   Bu anlamda bir diğer ilginç canlı da Hidra. Onun da polip formu fazlaca bir yaşlanma belirtisi göstermiyor. Bu canlı, sadece başka bir canlıya yem olması veya hastalanması durumunda ölüyor ve bu açıdan Turritopsis dohrnii’ye benziyor. Hidranın bu başarısının altında yatan sebeplerden biri, sahip olduğu kök hücrelerin sürekli olarak proliferasyona uğraması. 2012 yılında Alman bilim insanları bu süreci incleyerek, belki de gelecekte insanların yaşlanmasını önleyecek bir keşif yaptılar: Yaşlanmada etkili bir gen olan FoxO’i tanımladılar ve genetik yapılarını değiştirerek 3 çeşit hidra grubu ürettiler. Birinci gruptakiler normal FoxO seviyesine sahipken, ikinci grupta bu gen etkisizleştirildi, üçüncü grupta ise FoxO seviyeleri artırıldı. Etkisizleştirilmiş FoxO genine sahip hidraların bağışıklık sisteminde ciddi sorunlar oluştuğu gözlemlendi. Bu sorunların pek çoğu, tıpkı yaşlı insanlarda görülenlere benziyordu. Çalışmanın sonucunda, FoxO geninin yaşlanma sürecinde önemli bir rol oynadığı; dolayısıyla bağışıklık sistemi işlevi ve kök hücre proliferasyonunun insan hayatını uzatmak için anahtar olabilecekleri bildirildi.

 

   Yararlanılan kaynaklar:

 

  Şunlar da ilginizi çekebilir:

Yorumlar (22) -

  • oldukça başarılı bir çalışma olmuş Teşekkürler
  • Ali
    ben insanlara ölümsüzlüğün, otomasyon ve makinalaşma ile geleceğini düşünüyorum (çook uzun yıllar sonra). Peki çok uzun soluklu bir yaşam istiyor muyuz ? bu sorunun cevabı sanırım çok muallak Smile en azından benim için
  • Ama Ali İmran 185'te her canlı bir gün ölümü tadacaktır yazıyor...
  • evet, o da çürümüş oluyor böyleceSmile
  • Çürümüş olan en önemli fikir, Tanrı fikridir. Eğer Turritopsis Nutricula ölmüyorsa bu; Tanrı yok demektir.
  • teşekkürler verdiğiniz bilgiler için.Burada pachelbel için ayrıca teşekkürler Smile
  • Ali imran suresi çürümüş diyen arkadaş lar.!! Aptallığın Cehaletin lüzumu yoktur hiç ölmüyor zarar görmüyor denmiyor nerenizle okuyorsunuz zarar görmedği yem olmadığı yaralanmadığı taktirde uzun yllar yaşıyabiliyor deniyor zira muhakkakki eninde sonunda yem oluyordur ve ölümü tadıyordur..Daha 1500 yıl öncesinden Tıp ın daha tıp oldğuğu dönemde bir cenin ana rahmine düşüşüyle gelişimini anlatan KUR-AN  ı Kerim i pek hafife almayın derim ;)) Ölümsüzlük diye bişey yoktur g*t e giricek pamuk kaçarın yok ((:
  • Fikirler çürüyecektir buna aldırış etmemek lazım. Tanrı veya bir başka fikir konu bu değil şu anda. Hatırlayın, Newton'ın teorisi de 300 yıl yanlışlanamadı. Herkes onun söylediklerinin 'DOĞRU' olduğuna inandı. Hatta Immanuel Kant bu konuda felsefe bile oluşturdu, Kritik der reinen Vernunft. Taa ki Einstein gelene kadar. Einstein bir çıktı, bu doğru değildir, daha iyisi vardır dedi. Peki sonuç? Kant'ın o müthiş eseri yerle bir oldu bir hiç oldu gitti. Bu, bu kadar basit. Bilimin güzelliği de işte burada.
    Turritopsis Nutricula'yı aylar önce yine sayfanızda gördüm fakat yorum yazmak şuan aklıma geldi. Üniversitemde bunu zoolog hocama da danıştım ve vereceği cevabı merakla bekliyorum. Şu bir gerçek ki, evrim yoktur demek dünya düzdür demek kadar abes. Turritopsis Nutricula'nın da evrim sürecini ve DNA yapısını inanılmaz derecede merak ediyorum ve insanlara aktarımı konusunda yapılacak çalışmaları.
    İnsanları bilgilendirdiğiniz için çok teşekkürler, yalnız yazımı okuyan arkadaşlara bir mesajım var.
    Lütfen sizler de bildiklerinizi kaynak göstererek çevrenizle paylaşın. Şuan üniversitelerde olsun, liselerde olsun verilen eğitim inanılmaz derecede çürük. Bırakın tanrı vardır yoktur tartışmalarını bırakın din doğrudur gerçektir tartışmalarını evrim kelimesini telaffuz edene bile düşman gözüyle bakıyor toplum. Bu cehaletten bir şekilde arınmamız gerek. Ve bunu da sadece biz yapabiliriz. Dışlanmaktan korkmayın. Bırakın sevdiğiniz kız sizi ateist sanıp duygularınıza bu yüzden karşılık vermesin. Bırakın arkadaşlarınız (ki onlara arkadaş bile denmez) sizi ateist, evrimci diye tanıyıp ilişkilerini kessinler. Halbuki kimse kimsenin inancını tam olarak bilemez. Bu onların dar görüşlülüklerinden gelen ayıp. Bu dünyaya gelirken kimse fikrimizi sormadı. O halde en azından bir amaç edinin ki zevki olsun yaşamınızın. Benim edindiğim amaç ne uğruna olursa olsun insanları evrim konusunda bilgilendirmek. İnanın bana toplumun %90'ı evrim demek insan maymundan gelmiştir demek sanıyor. Siz de bir adım adın bu cehaleti beraber yıkalım. İnsanlara kalemin kılıçtan keskin olduğunu gösterelim..

    Okuma zahmetinde bulunan herkese teşekkürler.


    Ayrıca teşekkürler Pachalbel için.
  • Selam,arkadaslar bu konuyla alakali tüm yorumlari okudum,bu konunun nasil Tanrinin varligi noktasina geldigini"de anlamis degilim.Bu canli ölümsüz degildir öncelikle bunu anlamamiz gerekiyor,gelelim kutsal kitabimizin ölümle ilgili ayaetine bir arkadasin"da belirttigi gibi(Her canli bir gün ölümü tadacaktir) buradan sunu cikarmamiz gerek ÖLÜM TEK BASINA ZAMAN ILE ALAKALI BIR OLGU DEGILDIR,ÖLÜMÜ ETKILEYEN ETKENLERI AYRISTIRARAK KUTSAL KITABIMIZIN BELIRTTIGI (HER CANLI BIR GÜN ÖLÜMÜ TADACAKTIR AYETINI SORGULAMAMIZ BILE BANA GÖRE MANTIK CIZGISINDEN UZAKLASMAKTIR.
  • Bilim dini çürütüyor her geçen gün... Daha aydınlık bir gelecek bizi bekliyor orta çağ zihniyetinden uzak. Smile
  • Beyler,Fark ettiyseniz Planarya yassı kurtları ölmüyorlar hiç.Parçalanmıyorlar bölünüyorlar.Belki küçük ihtimal Bombalarla ölebilir.Eminim şimdiye kadar varolduklarından beri hiçbiri ölmemiştir.
  • Beyler şimdi bir teori keşfettim,bunlar da ölümlü.Su dışında yaşayamazlar demek ki ölebiliyorlar.Fakat bir gün ölecekleri kesin değildir.Siz su dışına çıkarmazsanız ölmez çok büyük bir ihtimalle.
  • Sayın A.Deniz Özgül..

    Turritopsis Nutricula'nın ölümsüz olduğu,aslında ABD'de yapılan basit bir deney sırasında ortaya çıkmış.Su dolu bir akvaryuma koyulan ilginç denizanası,bir süre orada unutulmuş.Bu süre içerisinde su kurumuş ve denizanası hareketsiz olarak kalmış.Bilim adamları öldü sanılan Turritopsis Nutricula'yı bir kez daha incelediklerinde,aslında ölmediğini,sadece yumurta haline dönüşerek kendini korumaya aldığını fark etmişler.
  • Oktay, ben planaryalar su dışında yaşayamazlar diyorum.bu yüzden ölümsüz sayılmazlar.
  • arkadaşlar hepiniz harikasınız ilk defa böyle ilgimi çeken bir tartışma buldum.. : )) yazmadan edemem.......
    ben antakyalı bir arabım....
    arapçayı çok iyi konuşurum, kuran'da bir biriyle çelişen o kadar cümle varki dikkatli okuyup kendinde o okuduklarını sorgulama cesareti olan herkes kuran'ın kendi kendiyle çeliştiğini ve kendi kendini çürüttüğünü farkeder. islamda çok yagın bir deyim var. ''kader allah le küllü şeyen kadir'' kısaca allah herşeye kadir'dir.? !! peki allah kendisinin bile kaldıramayacağı ağırlıkta bir taş yatabilirmi..? !!! Frown(
  • biz onların mutasyonlarıyla oluştuysak biz neden ölümsüz değiliz? arada bir iki tanesi canı sıkılıp ölümsüz olayım mı demiş?
  • Biz "onların" mutasyonlarıyla oluşmadık çünkü. Bugünkü hiçbir modern canlı, bir diğerinden oluşmadı. Bugün gördüğümüz bütün modern canlılar; ki bunlara turritopsis nutricula da, insanlar da, maymunlar da, karpuzlar da dahil, ortak atadan evrilmiştir.
  • Ben veya başka biri bu canlıyı iyice araştırsa belki bu özeliği insanlarada yansıta bilir.
  • Abi zaten yüze Allah tutupta dünyayı yok edebilecek bir şeyi ölümsüz yapmamış düşünsenize deniz anası ne kadar yaşarsa yaşasın aya kalkıp sizi evire çevire dövebilirmi ama maymunlar zekidir birçok bilim kugu filmindede buna yer verilmiştir deniz anaları zeki değildir çok basit canlılardır yani planarya yassı kurtları gibi bunlar zararsız basit canlılar

Yorum ekle