Ve insan, sentetik yaşamı yarattı!

   Craig Venter ve ekibi 2010 yılının Mayıs ayında bilim dünyasında tarihe geçecek bir duyuru yaparak sentetik DNA ile çalışan ilk yaşam formunu yarattıklarını duyurmuştu. Çalışmada, basit yapıtaşlarının bir araya getirilmesiyle üretilen sentetik (yani insan yapımı) M. mycoides bakteri DNA'sı, kendi genomu boşaltılmış olan M. capricolum bakteri hücresine enjekte edilmiş; sonrasında cansız olduğunu söyleyebileceğimiz bu hücre, canlılık kazanmakla kalmamış, üreme gibi önemli işlevleri de yerine getirerek M. mycoides kolonileri meydana getirmişti. Dini çevrelerce Tanrı rolü yapmaya çalıştığı gerekçesiyle eleştirilen Craig Venter, videoda bu önemli çalışmayı anlatıyor. (Video çevirisi için Evrim Ağacı'na teşekkür.) Craig Venter bu başarıyı şöyle özetliyor: "Genetik kodlarımız, bedenimizin yazılımlarıdır. Ürettiğimiz bu bakteri, artık dünyadaki diğer canlılar gibi yaşayan bir organizma.

   “DNA'nın üretimi kulağa çok basit gelen bir yöntemle, bloklar halinde üretilip sonradan birleştirilerek yapılmıştır. Tam olarak LEGO'lar kullanılarak bir canlılık materyali üretmeye benzetilebilir. Adenin, Timin, Guanin, Sitozin ve yardımcı diğer moleküller çeşitli şekillerde bir araya getirilerek adım adım DNA yaratılmıştır. Doğada da bu basit moleküllerin oluşumundan sonra önce RNA'nın, sonra DNA'nın kademe kademe evrimleştiğini ve bu sürece paralel olarak 600 milyon yıl içerisindeki katrilyonlarca deneme-yanılma sonucunda basitten giderek, adım adım karmaşıklığa ilerleyen canlılığın oluştuğunu biliyoruz. İşte Venter ve ekibi bu ilkin adımları takip etmiştir diyebiliriz. Hatta Venter, canlılıkla ve canlılığın yaratılmasıyla adeta alay edercesine, genoma bazı eklentiler yapmıştır. Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin'i kullanarak bir kod geliştirmiş ve yarattığı DNA'nın içerisine ekibindeki 46 araştırmacının adını ve soyadını, 1 adet e-posta adresini, 1 web sitesi adresini ve birkaç farklı İngilizce atasözünü/özdeyişi kodlayarak eklemiştir. Kısaca işe yaramaz bu kısımları ekleyerek canlılığın sıradanlığını bilim dünyasının suratına adeta çarpmıştır.” 

Şu yazılar da ilginizi çekebilir:

    

 

 

Yorum ekle