Bir kara deliğin yarıçapı ölçüldü

   Bilim insanları, ilk kez “madde için geri dönüşü olmayan” noktayı ölçmeyi başardı 

 

    Bir kara deliğin kenarında kütleçekim kuvveti o kadar büyüktür ki, etrafındaki her şey onun içine çekilir. Kara deliklerin event horizon (olay ufku) isimli bir sınırı vardır ve burayı geçen hiçbir şey (bu ister yıldız, ister gaz veya ışık olsun) oradan kurtulamaz; sonsuza kadar kara deliğin içinde kaybolur. MIT Haystack Gözlemevi’nden Shep Doeleman bunu şöyle açıklıyor: “Bu bölge, bizim evrenimizin çıkış kapısı gibidir. O kapıdan girerseniz, artık geri dönüşü yoktur.” 

   Ancak event horizon sınırını her şey geçemez ve kara deliğin yörüngesinde, dışarıda kalanların yarattığı kozmik bir trafik kilitlenmesi yaşanır. Kara deliğin etrafında, maddeden meydana gelen ve akresyon diski denilen bir yapı oluşur. Akresyon diski, kara deliğin etrafında ışık hızına yakın bir hızda döner ve kara deliği ‘besler’. Bu disk zamanla, kara deliğin, etrafında dönen madde ile aynı yönde dönmesine (spin yapmasına) neden olur ve bu spirale yakalanan manyetik alanlardan kaynaklanan yüksek hızılı bir jet oluşturur. Event horizon, gözlemlenmesi imkansız gibi görünen hayali bir sınır olsa da, gök bilimciler yaptıkları çalışmayla, dev bir kara deliğin etrafındaki bu bölgenin görüntüsünü elde etmeyi ve akresyon diskinin en iç yörüngesinin çapını ölçmeyi başardı. Bulgular, Science dergisinde yayımlandı.  

  

   Söz konusu dev kara delik, bizim galaksimiz olan Samanyolu’ndan yaklaşık 50 milyon ışık yılı uzaktalıkta bulunan M87 galaksisinin merkezinde yer alıyor. Bu devasa kara deliğin kütlesi, 6 milyar Güneş’e eşdeğer. Bu çalışmadan çıkan sonuçlara göre, kara deliğin etrafında dönen madde, M87 galaksisinden yayıldığını gördüğümüz güçlü ışık jetlerinin de kaynağı. Evrendeki birçok galakside buna benzer ışık saçılmaları gözlemliyoruz. Yukarıda da açıklandığı gibi, bu yüksek hızlı ışık jetlerinin, merkezlerinde bulunan kara deliklerin içine düşen maddeden kaynaklandığı düşünülüyordu. Ancak bugüne kadar hiçbir teleskop, bu öngörüyü doğrulayabilmek için gözlem yapmamıza izin verecek keskinliğe sahip değildi. ABD’nin Hawaii, California ve Arizona eyaletlerindeki dört farklı bölgeden teleskobu birbirine bağlayan gök bilimciler, Event Horizon Teleskobu isimli çok güçlü bir ‘sanal teleskop’ oluşturdu. 

   Bununla, maddenin bir kara delik etrafında dolaşmasının mümkün olduğu en iç (akresyon diskinin en içteki) yörüngenin, kara deliğin event horizon bölgesinin sadece 5.5 katı büyüklüğünde olduğunu hesapladılar. Doeleman’ın söylediğine göre; bu en iç yörünge, güneş sisteminin yaklaşık 5 katı, veya Güneş’in Dünya’ya olan uzaklığının 750 katı. Fizik yasalarına göre bu büyüklük, akresyon diskinin kara delikle aynı yönde döndüğüne işaret ediyor. Yani galaksilerin merkezinden saçıldığını gördüğümüz jetlerin, kara delikler tarafından oluşturulduğu öngörülerini doğrulayan ilk doğrudan gözlem. 

Görsel: Centaurus A galaksisinden saçılan ışık jetleri (NASA)

Yapılacak keşifler, Einstein’ın teorisinin her koşulda geçerli olup olmadığı sorusuna da yanıt verecek

    Süperdev kara delikler Albert Einstein’ın teorisine göre uzayda var oldukları öngörülen en ekstrem olgulardır. Kara delikten ve etrafında oluşan akresyon diskinden saçılan yüksek hızlı jetler, birçok galaktik süreci başlatabilecek (yıldız oluşumu gibi) güçte. Bu jetlerin yörüngeleri hakkında yapılacak olan keşifler, kütleçekiminin en baskın kuvvet olduğu bölgelerindeki kara deliklerin devinimlerine dair bilim adamlarına yepyeni bilgiler sunacak. Doeleman, böylesine ekstrem koşulların olduğu bir ortamın, Einstein’ın genel görelilik teorisini de doğrulayıcı nitelikte olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “ Einstein’ın teorileri, düşük kütle çekim alanlarının bulunduğu ortamlar için (Dünya, Güneş Sistemi gibi) zaten doğrulanmış durumda. Fakat teorilerin yerle bir olabileceği tek ortam olan bir kara deliğin yörüngesi için henüz netlik kazanmış değil.” 

   Event Horizon Teleskobu, dünyanın çeşitli yerlerinde konumlandırılmış olan 50’ye yakın çanağı birleştirerek bu görüş keskinliğini daha da artırmayı amaçlayan oldukça yeni bir projedir. Şu anda bile, Hubble teleskobundan 2000 kat daha fazla detay sunmaktadır. Jetlerin temel doğası hala gizemini koruyor, ama bilimin ışığında gelişen teleskop teknolojisinin çok da uzak olmayan bir gelecekte, kara deliklerin ve diğer kozmolojik gizemlerin anlaşılmasında bize yepyeni kapılar aralayacağı kesin. 

 

   Şu yazılar da ilginizi çekebilir:

   Kaynaklar:

1. huffingtonpost, Black Hole's Event Horizon: Galaxy M87's Dark Center Measured For First Time

2. ScienceDaily, Measuring the Universe’s 'Exit Door': For the First Time, an International Team Has Measured the Radius of a Black Hole

Yorum ekle