Meksika kaya balıklarının evrimi

Dini seçilimle evrim: Meksika kaya balıkları toksine direnç geliştirdi

    Texas A&M Universitesi'nde yapılan araştırmaya göre, Meksika'da yaşayan bir yerli tarikatın dini törenleri, burada yaşayan kaya balıklarının evriminde etkili olmuştur. Kristof Kolomb'un Yeni Dünya'ya gelmesinden önce güney Meksika’da yaşayan yerli halk (Zoque'lar), sülfürik kayaçlardan oluşan Cueva del Azufre mağarasına girerek yağmur sezonunun verimli geçmesi için kendi tanrılarına ibadet ederdi. Yıllık ritüellerinin bir parçası olarak, barbasco bitkisinin kökünden elde ettikleri ve kireçle karıştırarak yapışkan bir maddeye dönüştürdükleri karışımı mağaranın sularına salarlardı. Bu madde aynı zamanda balıklar için zehirliydi. Zehirlenip su yüzüne vuran balıkların tanrılarından gelen bir hediye olduğuna inanan Zoque'lar, ölü balıkları bir güzel toplayıp hasat zamanına kadar bu balıklarla beslenirlerdi. 

 

    Oklahoma State Üniversitesinde evrimsel ekolog olan Dr. Michael Tobler ve Texas A&M’ den Dr. Gil Rosenthal önderliğindeki bilim insanlarından oluşan ekip, bu balıklardan bazılarının barbasco bitkisinin güçlü ve öldürücü zehrine karşı sadece direnç geliştirmekle kalmayıp aynı zamanda da bu direnci genetik olarak sonraki kuşaklara aktardıklarını keşfetti. Bu çalışmayla ilgili bulgular Biology Letters'da yayımlandı.

    Tobler, Atlantic molly veya Poecilia mexicana olarak da bilinen bu balık türünün zehirli sülfür mağaralarında nasıl yaşadıklarını 2004 yılından beri incelemektedir. Zoque'ların bu kutsal  törenlerine bizzat 2007'de şahit olan Tobler ve Rosenthal, bu törende kullanılan maddeleri incelemeye ve balıklar üzerindeki etkilerini araştırmaya karar verdiler. Devlet bu mağarayı ironik bir şekilde turizme açmaya ve buradan gelir elde etmeye karar verdiğinden, şahit oldukları bu tören aynı zamanda Zoque'ların yaptığı son ayindi. Bundan sonra yasaklandı. 

 

    “Balıkları zehire maruz kaldıkları bölgeye göre incelemek istedik, çünkü bazıları zehire çok daha fazla maruz kalmıştı.” diyor Tobler. Ekip, mağaranın zehre maruz kalmış iki farklı bölgesinden topladıkları balık örneklerini, mağaranın zehre maruz kalmamış ve debisi yüksek olan bölgesindeki iki farkllı yerden topladıkları örneklerle karşılaştırdılar. Daha sonra her bir gruba da barbasco zehri verdiler ve balıkların tepkilerini ölçtüler. Sonuç, evrime hala inanmak istemeyenleri düş kırıklığına uğratacak nitelikte: Zehre maruz kalan bölgelerden toplanan balıkların zehirsiz bölgede yaşayanlara kıyasla barbasco'ya çok daha dayanıklı, hatta dirençli ve uzun ömürlü oldukları ortaya çıktı.

    Bu durum, insanlığın sadece buradaki balık popülasyonunu etkilemekle kalmayıp aynı zamanda farkında olmadan doğal seçilimi de etkileyebildiğini gösterir. Nitekim yalnızca barbasco zehrine dayanabilen balıklar hayatta kalmış, diğerleri Zoque'ların kurbanı olmuştur. Rosenthal, insanın doğal yaşam üzerindeki evrimsel gücünün yeni bir şey olmadığını ve insanlık tarihinin başından beri insan eliyle meydana gelen buna benzer birçok değişiklik olduğunu belirtti. Rosenthal'ın dediğine göre, insanın varlığına genetik olarak bir kez uyum sağlamış bir canlının eski (insan yokken sahip olduğu) genetik durumuna dönmesi kolay olmuyor.

 

Makale kaynağı: M. Tobler, Z. W. Culumber, M. Plath, K. O. Winemiller, G. G. Rosenthal. An indigenous religious ritual selects for resistance to a toxicant in a livebearing fishBiology Letters, 2010; DOI: 10.1098/rsbl.2010.0663

Bu yazı Science Daily ekibi tarafından 05.11.2010'da yayımlanmıştır.

Çeviri:  felis agnosticus

Şunlar da ilginizi çekebilir:

Yorum ekle