Meraklı Zihinler: Bir çocuk nasıl bilim insanı olur

   Meraklı Zihinler: Bir çocuk nasıl bilim insanı olur [Curious Minds: How a Child becomes a Scientist], John Brockman'ın editörlüğünde 2004 yılında yayımlanmış ve 2007'de TÜBİTAK tarafından Türkçeye kazandırılmış bir eser. Ancak TÜBİTAK’ın son dönemdeki yandaş tutumundan olsa gerek, bu kitap da o meşhur “baskısı yapılmayan kitaplar” listesindeki yerini aldı.  Bu, bilime ve felsefeye gerçekten aç olup açlığının farkında bile olmayan halkımız için büyük bir kayıp; neyse ki şimdilik online kitap sitelerinden temin edilebiliyor.* Bilim, felsefe ve din konularıyla ilgilenen herkesin okuması gereken bir kitap Meraklı Zihinler.

* Bu yazıyı yazdığım tarihte henüz yeni baskısı yoktu. Güzel haber: artık var! Şu anda kitabın 3. ve 4. baskıları yapılmış durumda. Artık yeni kapağı ve ciltli baskısıyla bu değerli eseri tüm kitapçılardan temin edebilirsiniz.

 

   Bu kitap, bilim ve felsefe dünyasından önemli isimlerin kaleme aldığı 27 otobiyografik denemeden oluşan bir derleme aslında. Bu 27 deneme, dünyanın önde gelen bazı üçüncü kültür bilim insanları tarafından; yani bir zamanlar fen ile sosyal bilimler arasında var olan o büyük uçurumu yazılarında kapatan, “halkın tanıdığı entellektüeller” tarafından yazılmış. Kitabın editörü olup yazıları derleyen J. Brockman, bu önemli bilim ve felsefe üstadlarına şu soruyu sormuş: “Çocukluğunuzda sizi bir bilim insanı olmaya yönlendiren şeyler nedir? Sizi şu andaki araştırma alanınızla ilgilenmeye iten ve sizi siz yapan şeyler nelerdir? Sizin için dönüm noktaları, örnekler, etkiler, geçişler, rastlantılar, baskılar, çelişkiler, hatalar olarak gördüğünüz şeyler nelerdir?” 

   Kimler mi var listede? Kimler yok ki? Birçoğunu, çığır açan bilimsel keşiflerinin yanı sıra çeşitli kitap ve belgesellerden tanıyoruz. Meraklı Zihinler, bu insanlarla henüz tanışmamış okurlara, onları daha yakından tanıma fırsatı sunuyor. Kitaptaki otobiyografi sahiplerinin isimleri ve kısa tanıtımları, yazının sonunda liste halinde verilmiştir. Öğretici ve düşündürücü olduğu kadar eğlenceli ve şaşırtıcı da olan bu kitabın, tıpkı John Brockman’ın amaçladığı gibi “ilham verici” olacağını düşünüyor ve mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. 

   Nobel ödüllü parçacık fizikçisi Murray Gell-Mann’ın Einstein'la olan tanışıklığından edindiği deneyimleri anlatmasından tutun da, Paul Davies’in bir teorik fizikçi olmak için doğduğunu söylemesine kadar pek çok ilginç anekdot da içeriyor kitap. 

   Daniel Dennett, her türlü mesleği deneyip bilime tamamen şans eseri ulaştığını söylüyor. Dennett ve çalışmaları hakkında bilgi almak için tıklayın. 

   Bazıları, hayatlarını adadıkları bilim dünyasında emek verdikleri makalelerinin nasıl çalındığından yakınıyor. 

   Richard Dawkins, çocukluk yıllarında doğaya veya bilime en ufak bir ilgi duymadığını, ama Hugh Lofting’in çocuk kitabı Dr. Dolittle’dan etkilenerek bilime ilgi duymaya başladığını, daha sonradan Darwin’i tanımaya başlayınca da çocukluk kahramanı olan ve hayvanlarla konuşarak dünyayı dolaşan bu maceraperest Dr. Dolittle’ın yerine yeni kahramanı olan Darwin’i koyduğunu itiraf ediyor. “Darwin ile Dolittle birbirlerini tanısa ruh ikizi olurlardı.” diyor Dawkins. 

   Ünlü biyolog Lynn Margulis'’in mikroskobik dünyaya ilgisi ise, henüz çapkın bir ergen genç kızken, bazı çok küçük canlıların üremek için sekse ihtiyaç duymadıklarını öğrenmesi ile başlıyor. Zaten daha sonra 16 yaşındayken de çok karizmatik ve yakışıklı bulduğu, hepimizin en çok bildiği isimlerden birisi olan astrofizikçi Carl Sagan ile tanışıp 19 yaşında onunla evleniyor. Milyarlarca mikroskobik canlıya ve onların yarattığı mikrokozmosa duyduğu ilgi, Sagan’ın evrendeki milyarlarca kozmik cisme olan ilgisiyle yankılanıyor. 

   “Benim ilk yıllarımın en ayırıcı özellikleri bu protezsiz damak ve acemiliktir.” diyor David M. Buss.

   “Akademik bir alanı belirleyen dar sınırlar içinde kalmayan, bilginin bütün alanlarına dal budak salan bir düşünme eylemiydi entellektüel çapkınlık..” diyor Marc. D. Hauser.

   “Bellek hergün yeniden doğan yaratıcı bir olgudur. Kendi zihninizde bir olayı yeniden kurgularken her seferinde boş yerleri doldurursunuz.” diyor Rich Harris. 

   'Beyindeki Fantomlar' kitabının da yazarı olan psikoloji ve nöroloji profesörü V. S. Ramachandran ise şöyle başlamış denemesine:
"Bilim insanlığını meslek olarak seçmek için sizde olması gereken en önemli nitelik nedir? İnsanlar bu soruya çoğu kez 'araştırma merakı' diye yanıt verirler ama bütün hikaye bundan ibaret olmasa gerek. Ne de olsa herkes bir dereceye kadar meraklıdır ama herkesin yazgısı bilim insanı olmak değildir. Ben saplantılı, tutkulu, neredeyse hastalıklı derecede araştırıcı olmak gerektiğini iddia edeceğim. Ya da bir zamanlar Peter Medawar’ın dediği gibi: 'anlaşılmayan bir şey karşısında fiziksel bir rahatsızlık duymanız' gerekir. Merak hayatınıza egemen olmalıdır." 

Kitabın 'Giriş' bölümünden: 

  Amacım yerküre üzerindeki en ilginç düşünürlerin bazılarının çocukluk günlerini okurların gözleri önüne sermekti. Ayrıca okurları güdülemek ve onlara ilham vermek de istiyordum. ...Kitaptaki izlekleri önceden kestirmeye olanak yok. Şaşırmaya hazır olun.

   Richard Dawkins okuduğu Doolittle kitabının etkisinden söz ediyor. David Buss hayatın bazı gerçeklerini New Jersey’de bir kamyon durağında çalışırken öğrenmiş. Kozmos aşığı Janna Levin, evrenin ucuna yolculuk etme hayalleri kuruyor. Nicholas Humphrey bilim adamları hanedanının üyesi olarak doğmuş olmanın getirdiği üstünlükleri değerlendiriyor. Robert Sapolsky sık sık Bronx Hayvanat bahçesine gidiyor ve bir dağ gorili olmak istiyor. Steven Pinker ise kitabın izleğini tepetaklak ediyor ve “Bugün bizi biz yapan şey çocukluk deneyimlerimiz değil, çocukluk deneyimlerimizi oluşturan bugünkü bizleriz.” diyor. Judith Rich Harris, yaşıtları arasında yaşadığı yalıtılmışlığını, yalnızlığını ve farklılaşmasını anlatıyor. 

   Yazarların bazıları doğayla iç içe büyümüş. Tim White, Güney Kaliforniya’da kırsal yaşantısını yazıyor. Murray Gell-Mann çocukken New York kentini, fazla ağaç kesimi yapılmış bir Kanada çam ormanı olarak gördüğünü anlatıyor. Daniel DennettSteven StrogatzMarc Hauser ve Doyne Farmer, hayatlarını sonsuza kadar değiştiren öğretmenlerden ve hocalardan söz ediyor. Paul Davies ile Lee Smolin, karşı cinsle ilk karşılaşmalarını hatırlıyor. Alison GopnikMihaly CsikszentmihalyiHoward Gardner ve Sherry Turkle’ın denemelerinin izleği ise, kitapların gücü ve etkisi ile kitaplara eşlik eden düşünceler. Mary Catherine Bateson, Freeman Dyson ve V.S. Ramachandran ana-babalarının önemli etkilerini aktarıyor. Lynn Margulis, Joseph Le Doux, Rodney BrookesJaron Lanier ve Ray Kurzweil’in çocukluk yaşamlarına düşünceler ve deneyimler biçim vermiş."

Kitaptaki sıraya göre, otobiyografi sahiplerinin isimleri:

Nicholas Humphrey Psikolog. İnsan zihninin ve bilincinin evrimi ile ilgili çalışmalarıyla bilinir.

David M. Buss Psikolog. Eş seçiminde cinsiyet farkı üzerine yaptığı evrimsel psikoloji araştırmaları ile tanınır.

Robert M. Sapolsky Tıp doktoru, Nöroloji uzmanı ve biyolog. Nöroloji alanındaki önemli çalışmalarının yanı sıra primatlara duyduğu ilgi nedeniyle de önemli bir primat uzmanıdır.

Mihaly Csikszentmihalyi Psikolog. Özellikle pozitif psikoloji alanında yaptığı çalışmalarla tanınır.

Murray Gell-Mann Fizikçi. Kuarkları bulan kişidir ve bu keşfiyle 1969 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmıştır.

Alison Gopnik Psikolog.

Paul C. W. Davies Fizikçi. Özellikle kozmoloji, Kuantum Alan Teorisi  ve astrobiyoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınır.

Freeman Dyson Teorik fizikçi ve matematikçi. Kuantum mekaniği, katı hal fiziği ve fütürizm konusundaki çalışmaları ve özellikle dünya dışı zeki varlıkların araştırılması da dahil olmak üzere bilim kurgu kavramlarına yönelik ciddi kuramsal eserleri ile ünlüdür.

Lee Smolin Teorik fizikçi. Başta Kuantum Mekaniği olmak üzere kozmoloji ve teorik biyoloji ile ilgili çalışmalarıyla tanınır.

Steven Pinker Deneysel psikolog, bilişsel bilimci ve popüler bir yazar. Pinker, evrimci psikolojinin ve bilgisayarlı zihin kuramının savunucusu olarak da bilinir.

Mary Catherine Bateson Kültürel antropolog ve yazar.

Lynn Margulis Biyolog. Ökaryot hücreler ve Endosimbiyoz Teori ile tanınır. Aynı zamanda Carl Sagan’ın eşidir.

Jaron Lanier Bilgisayar uzmanı. Sanal gerçeklik terimini halka tanıtan kişidir.

Richard Dawkins Evrimsel biyolog, etolog ve yazar. Aynı zamanda bir militan bir ateist olan bu önemli bilim insanıyla ilgili daha detaylı bilgi almak için tıklayın.

Howard Gardner Psikolog. Çoklu Zekâ Kuramı’nı ortaya atan bilim adamıdır.

Joseph LeDoux Nörobilimci ve psikolog. Hafıza, duygular ve özellikle de korku üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır.

Sherry Turkle Sosyolog. Psikoanaliz ile kültür ve teknolojinin bunun üzerine olan etkisini incelediği çalışmalarıyle tanınır.

Marc D. Hauser Evrimsel biyolog. Özellikle primat davranışları ve hayvanların kavrama yetenekleri ile ilgili yaptığı çalışmalarıyla tanınır.

Ray Kurzweil Yazar, mucit ve fütürist. Optik karakter sistemi (OCR), ses tanıma sistemi, elektronik klavye sistemleri gibi icatlarıyla tanınır. Genellikle teknolojinin insan üzerindeki etkisi üzerine yazan Kurzweil’ın Yapay Zeka ile ilgili kitapları da vardır.

Janna Levin Fizikçi ve kozmolog. Evrenin karmaşık yapısı nedeniyle sonlu bir şekle sahip olduğuna dair çalışmalarının yanı sıra kara delikler ve kaos ile ilgili araştırmalarıyla da tanınır.

Rodney Brooks Robotik uzmanı

J. Doyne Farmer Fizikçi. Özellikle Kaos Teorisi ve karmaşıklık üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır.

Steven Strogatz Matematikçi. Dinamik sistemlerde senkronizasyon, uygulamalı matematik ve uygulamalı biyoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınır.

Tim D. White Paleantropolog. Özellikle bir Australopithecus afarensis örneği olan Lucy’nin kaşifi Donald Johanson ile bu fosil üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınır.

V. S. Ramachandran Nörobilimci. Bilhassa davranışsal nöroloji ve görsel pskiofizik alanında yaptığı çalışmalarla tanınır. Nörolojik hastalıklarla ilgili önemli çalışmaları da vardır.

Daniel C. Dennett Filozof, yazar ve bilişsel bilimci. Özellikle aklın, bilincin ve biyolojinin psikolojisi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan aktivist ateistlerden biridir.

Judith Rich Harris Psikolog ve yazar. Ailelerin çocuklar üzerindeki en önemli etken olduğu görüşüne karşı çıkan görüşlere sahip kitabıyla ünlüdür. 

 

 

Yorumlar (1) -

  • John Brockman'ın MERAKLI ZİHİNLER adlı kitabının (belki kimi arkadaşlar için yineleme de olsa) tanıtımını çok yararlı görüyorum. Tanıtım yazısından da izleneceği gibi, çeşitli bilim dallarının doruğunda emek veren 27 günümüz bilim insanının, kendi seçimlerini nasıl yaptıkları ve dünyaya nasıl baktıkları anlatılıyor bu kitapta. Kuşkusuz bu anlatıları okuyup öğrenmenin yararı tartışılamaz. O nedenle tanıtım yazısı için teşekkürler...

    Ancak, bu bağlamda söylemek istediğim ve bizleri yakından ilgilendiren bir nokta var. TÜBİTAK, 1993'te, HAYATIN KÖKLERİ başlıklı kitap ile Popüler Bilim Kitapları yayınını başlatmıştı. Bu diziden çok sayıda kitap çevrildi ve yayınlandı. Hepsi de kendi dallarında 1. sınıf bilimcilerin ve uzmanların ürünü olan bu kitaplardan çok büyük bir kısmı defalarca baskı yaptı. Örneğin adını andığım ilk kitap daha 2000 yılında bile 19. baskısını yapmıştı. Şimdi sanırım bu sayı epeyce artmıştır. Bu kadar çok satan başka bilimsel yayın azdır ülkemizde.
    Demek ki TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, doğrudan bilim ile uğraşmayan yurttaşların bilimsel bilgiye olan açlığını gidermede çok önemli bir işlev görmekteymiş. İçeriklerindeki sağlamlık, güvenilirlik, öğreticilik, bilimsel araştırma sürecinin son ürünü olmak bakımından taşıdığı yenilik vb. yanında, bu kitaplar düzgün ve temiz baskısıyla da kaliteliydi. Ama çok daha önemlisi, dar gelirli genç - yetişkin tüm ilgili yurttaşların gelir düzeylerine uygun fiyatlarla piyasaya sürülmekteydi. Çünkü TÜBİTAK, bir kamu kuruluşu olarak, kendi varoluş nedenine uygun biçimde, toplumda bilimsel düşünceyi yayma, gençleri bilime özendirme ve kökleşmiş safsatalarla beslenen cehaleti aşmaya katkıda bulunma işini ciddiye almaktaydı. Ve bu yayınları ticari kazanç için değil, topluma hizmet için yapmaktaydı. (Ki bir kamu kuruluşunun, kendi ürettiği hizmeti topluma bir "ticari meta" olarak değil de, gereksinmeyi karşılayan bir "ürün" olarak sunması, yani ticari kar gözetmeyip toplum çıkarını önde tutması, gerçek demokrasinin ve sosyal devletin de bir gereği idi.)

    Maalesef, aynı TÜBİTAK son yıllarda bambaşka bir tutum içine girdi. Sözünü ettiğim popüler bilim yayınları azaldı, giderek çölleşti. Daha önce çıkan ve tükenen kimi kitapların yeni baskıları yapılmamaya başladı. Yayın dizileri çeşitlenmekle birlikte, "sulandırıldı"; insanların ve toplumun asıl şimdilerde işine yarayacak, ufkunu açacak türden bilim kitapları adeta cezalandırıldı. Şipariş veren kitapevlerine "Stokta kalmadı, yenisi çıkınca göndereceğiz" denmeye, bazı kitapların neden yeni baskısının yapılmadığı sorulunca "Copyright" alma zorluğu gerekçe gösterilmeye, önceden çevrisi yaptırılan kitaplar yayına hazır vaziyette yıllarca rafta bekletilmeye yönelindi.

    İşte MERAKLI ZİHİNLER'in de başına bu gelmiş bulunuyor. Bugün bir yenisini almak üzere bir arkadaşımla Ankara Kızılay'da 4 büyük kitapçıyı dolaştık. Hiç birisinde MERAKLI ZİHİNLER yoktu. Depodan, sipariş ünitesinden, şirket merkezinden sordurduk. Alınan yanıt aynıydı: Sipariş verdik. Ama TÜBİTAK'ta kalmamış, sorun aşılınca yeni baskı yapılacakmış! Bu her nasıl sorun ise bazı siparişlerin bir kaç yıldır beklediğini öğrendik.
    Aslında şimdiki TÜBİTAK yönetiminin öne sürdüğü gerekçeleri değil de, asıl gerçek nedeni öğrenmek için MERAKLI ZİHİNLER'i okumak yeterlidir. En azından bu gerçeği öğrenmek ve nereye yelken açıldığını derinden kavramak bakımından bile bu kitabı okumak gerektiğini düşünüyorum.
    Tanıtım yazısı için yeniden teşekkürler.

    MUHARREM KILIÇ  

    Önemsiz bir not: MERAKLI ZİHİNLER Çocuk Kitapları dizisinden değil, Popüler Bilim Kitapları dizisinden çıkmıştı. M.K.  

Yorum ekle