2. bölümü izlemek için tıklayın.
Belli durumlarda dindarlar için Tanrı aksini emretmiş olsa da, doğru ile yanlışı birbirinden ayırdedebiliyor olmamız; ahlakın Tanrı'dan değil, kendi öznel mantığımızdan geldiğini gösterir. Seküler ahlak, yukarıdan geldiği düşünülen katı emirlere değil; doğru ve yanlışa dair kendi öznel yargılarımıza dayandığı için bilgilendiricidir. Videoda ayrıca That Mitchell and Web Look programından komik bir skeç de bulunuyor, izlemenizi öneririm.
Videoda bahsedilenlere benzeyen, yani Tanrı’ın emrettiğine inanıldığı halde hiç de ahlaklı sayılmayan ve kendi değer yargılarımızla çelişen, bu nedenle de en inançlı kişilerin bile yerine getirmeyeceği emirlere, Kuran'dan bazı örnekler aşağıdadır. Ayetlerin hepsi, çevirilerin sonradan (nedense?!) yumuşatıldığı Diyanet İşleri'nin yeni mealinden alınmıştır . Diyanet’in eski mealinde ve Abdülbaki Gölpınarlı gibi Arapça dili uzmanlarının çevirilerinde, ayetlerdeki ifadeler çok daha serttir. Bütün mealleri karşılaştırmak için şu siteyi ziyaret edebilirsiniz.
* Yaptıklarına bir karşılık ve Allah’tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. -Maide suresi; 38. ayet
* Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir. –Bakara suresi; 191.ayet
* Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. –Tevbe suresi; 5.ayet
* Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. -Nisa suresi; 89.ayet
* Diğer birtakım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik. –Nisa suresi; 91.ayet
* Yûsuf’u öldürün veya onu bir yere atın ki babanız sadece size yönelsin. Ondan sonra (tövbe edip) salih kimseler olursunuz. –Yusuf suresi; 9.ayet
* Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer rızamı kazanmak üzere benim yolumda cihad etmek için çıktıysanız (böyle yapmayın). Onlara gizlice sevgi besliyorsunuz. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, mutlaka doğru yoldan sapmıştır. –Mumtehine suresi; 1.ayet
* Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. Başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. –Nisa suresi; 34. ayet
* Eğer, yetim kızlar hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz cariyeler ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. –Nisa suresi; 3. ayet
* Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da sana helâl kıldık. Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. -Ahzab suresi; 50. ayet
* Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir (öldürülür). –Bakara suresi; 178. ayet
* Savaş esiri olarak sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar da size haram kılındı. Bunlar üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. –Nisa suresi; 24. ayet
* Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın. –Tevbe suresi, 29. ayet
* Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez. -Maide suresi; 38. ayet
* Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun. -Nur suresi; 2. ayet
TÜM BÖLÜMLER:
* Not: Bazı bölümlerin eksik olduğunu göreceksiniz. Onların çevirisini yapmadım, çünkü bunlar bizleri çok da ilgilendirmeyen, daha çok ABD ve Hristiyanlık çerçevesinde yapılan eleştirileri içeriyor.