Tanrı'nın Tarihi

 

Altyazıyı indirmek için tıklayın.

    A History of God (Tanrı’nın Tarihi), 1993 yılında Karen Armstrong tarafından yazılmış olan ve temelde üç büyük dinin tarihsel gelişimini anlatan bir kitaptır. Nihayet çevirisini bitirdiğim bu belgesel de kitabın 1,5 saatlik çok kısa bir özeti şeklinde. Kitapta, insanların paganizm ile başlayan tanrı arayışının çeşitli aşamaları tarihsel süzgeçten geçiriliyor; semavi dinlerin ortaya çıkışı, gelişimi ve inanç sistemlerindeki ilginç noktalar anlatılıyor. Temelde tanrı kavramının ve dolayısıyla da dinlerin, insanın değişen dünya görüşüne ve yaşam koşullarına göre nasıl değiştiğinin altı çiziliyor, 3 büyük dinin bu kavrama dair farklı bakış açıları inceleniyor. Hem felsefi hem de metafizik boyutuyla insanların tanrı kavramını nasıl algıladıklarını ve nasıl deneyimlediklerini, hangi tarihsel olayların ne gibi inanç akımlarına yol açtığını ve bunların günümüze kadar ne şekilde geldiğini görmemizi sağlıyor.

   Belgesel çeşitli din adamlarının ve teologların yorumlarıyla, kutsal kitaplardan örneklerle ve animasyonlarla renklendirilmiş olup bir tarih belgeseli şeklinde izlenmesi gereken, ama aynı zamanda kendi inançlarımızı veya inançsızlığımızı sorgulamamızı tetikleyen bir yapım. 2001 yılında televizyonlarda yayınlandı. Bu özellikleriyle bilgilendirici olması bir yana, hem inançlı hem de inançsız kesimden çeşitli tepkiler aldı. Belgeselin büyük bir bölümünde hakim olan inançsız ama tarafsız üslup, sonlara doğru yerini inanmak ile inanmamak arasında kalmış bir insanın üslubuna bırakır, ki zaten Karen Armstrong'ın aşağıdaki kısa biyografisini okursanız, bunun sebebini çok daha iyi anlayabilirsiniz.

Konuşmacılar:

  •    Kadın anlatıcı: Karen Armstrong (kendisi)
  •    Kadın anlatıcı: Gloria Foster (Tarihin sesi)
  •    Erkek anlatıcı: Dorian Harewood
  •    Dr. Martin E. Marty (Profesör, Chicago Üniversitesi)
  •    Irving Greenberg (Haham, US Holocaust Memorial Başkanı)
  •    Dr. E. V. Hill (Kıdemli papaz, Mt. Zion Baptist Kilisesi)
  •    Alexander Golitzin (Rahip, Marquette Üniversitesi, Teoloji)
  •    Dr. Maher Hathout (Güney California İslam Merkezi)
  •    Elaine Pagels (Din Profesörü, Princeton Üniversitesi)
  •    Dr. Amina Beverly McCloud (Profesör, İslam, DePaul Üniversitesi)

   Her ne kadar tarafsız görünen, barışçıl bir üslubu olsa da, dinlerin güzel yanları kadar tehlikeli ve sapkın yanlarının da anlatılmış olmasını dilerdim; çok daha gerçekçi bir tanrı (ve din) kavramı sunmuş olurdu izleyicilere. Günümüz için fazlaca iyimser bir bakış açısına sahip olduğunu ve insanlığın henüz dünyayı ve dini inançlarını bu şekilde değerlendirmekten çok uzak olduklarını düşünmeme rağmen, portrelenen “gelecekteki sevgi, barış, huzur dolu dünya” dileği şüphesiz hepimizin istediği bir şey. O anlamda, yobaz ve kendilerininkinden farklı düşüncelere tahammülü olmayan bazı insanların mutlaka izlemesi gereken bir belgesel olduğu kanısındayım. Ancak belgeselin, ateistlerce zaman zaman oldukça sert bir şekilde eleştirilen –ve o kadar sert olmasa da eleştirilmeyi hak ettiğini düşündüğüm– kusurları da yok değil.

      Dediğim gibi, Karen Armstrong pek çok ünlü ateist (Dawkins, Dennett, Jerry Coyne vb) tarafından sert bir şekilde eleştirilmiştir. Daniel Dennett'ın konuyla ilgili eleştiriyi yaptığı, hatta işi daha da ileri götürerek Armstrong'un tutarsız teolojik çarpıtmalarını tiye alarak taklidini yaptığı sunumu izlemek ve Richard Dawkins'in Armstrong'a cevaben yazdığı eleştiri yazısını okumak için tıklayın. Jerry Coyne ve Richard Dawkins'in eleştirilerini okumak için tıklayın.

Karen Armstrong kimdir?

   Katolik bir rahibe olarak yedi yıl geçirdikten sonra 1969'da manastırdan ayrıldı ve Oxford Üniversitesi'nden edebiyat lisans diploması alıp Londra Üniversitesi'nde modern edebiyat dersleri vermeye başladı. Aynı zamanda bir kamu kız lisesinin de İngilizce bölüm başkanlığını yaptı. 1982'de okuldan ayrılıp serbest yazarlığa ve görsel yayımcılığa başladı.1983'te orta doğuda St. Paul'ün eserleri ve hayatını konu alan altı bölümlük bir belgesel dizisi çekiminde görev aldı. Kudüs gezisi sırasında bir ateist olan Armstrong, hiçbir zaman Katolik kilisesine dönmedi ancak bağımsız bir monoteist olarak hayatına devam etti. Doğuya yaptığı seyahat ve edindiği bilgiler, kendisini çok daha mistik bir anlayışa yönlendirmiş, doğu kültürünün daha “gizemli” olan dünyasına yönelmesine sebep olmuştur. Yani özetle Karen Armstrong, Kudüs gezisinden sonra hiçbir dine mensup olmasa da tek tanrıya inanan bir kişiye (bir monoteiste) dönüşmüştür; belgeseli çektiği zaman da bu görüştedir.

   Karşılaştırmalı dinler üzerine 12 kitap yazmıştır. Diğer televizyon çalışmaları Varieties of Religious Experience (Dini Tecrübenin Türleri, 1984) ve Tongues of Fire (Ateşten Diller, 1985) gibi yapıtları içermektedir ki ikincisi, dinsel ve şiirsel ifadeyle ilgili aynı isimli bir antolojiyle sonuçlanmıştır. 1988'de yayımladığı Holy War (Kutsal Çatışma) adlı eseri, batıda sert eleştirilere hedef olmasına yol açmıştır. Islam: A Short History (İslam’ın Kısa Bir Tarihçesi) isimli kitabıyla, İslam’ın batıda bilindiği gibi vahşi ve karanlık bir din olmadığını savunmuş ve bu sebeple de sıkça eleştirilmiştir Kendi adıma ben de bu konuda fazlasıyla iyimser olduğunu düşünüyorum, zira yer verilen ayetler hep İslam’ın sözde aydınlık yüzüdür, karanlık kısımları hep gözardı edilmiştir. Karen Armstrong bunları bilmediği için mi, yoksa özellikle gizlemek istediği için mi yaptı bilmiyorum. Ama özellikle uzakdoğu dinleri (İslam, Budizm, Hinduizm..vs) konusunda kafasının çok karışık olduğunu düşünüyorum.  

 

 

Şunlar da ilginizi çekebilir:

Yorumlar (7) -

  • Ne zaman insanlık yeryüzünden silinir o zaman tanrı da ölür. Tanrı insandır,insan da tanrı. Her şeyi görür algılar bir insan ya da tanrı ama kendisini algılayamaz,farkındadır ama anlatamaz,bocalar. Aynayı bulduğunda kendisinden korkar...
  • videoyu izledim bilindik sorular üzerine kurulu bir belgesel olmuş.ama benim anlamadığım başka bir soru.uzun zamandırda aklımı kurcalıyor.bu kadar dinlerin çıkmasını ve o coğrafyadaki insanları kökünden etkileyen bu dinleri neden o zamanın filozofları peygamberlerin yanarına gidip eleştirmemişler.filozoflar böyle birşey yapmışmıdır bunu bilmek istiyorum
  • Dindarlar evrimi nasıl inkar ederler ki bak tanrı bile evrim geçiriyorSmile)Umarım soyunun tükenmesi yakındır...Emeğine sağlık
  • belgeseldeki konuşmacı detaylarına kadar yazılması çok hoş olmuş
  • Harika Anlatmışsınız Bahar hanım. Emeğinize teşekkürler

Yorum ekle